Şubat 08, 2007

Armudun İyisi

Ragnar: Armut hakikaten gaz alır mı? Yüzücülerin gaz sebebiyle yarış kaybettiği doğru mudur? Yüzücüler için Rezene çayı - armut diyeti var mıdır? Bir de balıktan sonra neden helva önerilir?


Çok boşladığımızdan olsa gerek Ragnar kişisinin çok mühim sorusunu da cevaplayamadık. Affettirmeye çalışalım kendimizi.

Efenim öncelikle armutun kimyasına inmek lazım. Kimya bilimlerin en güzeli en safıdır. Candır, canandır. Fizik, Biyoloji, Matematik, Astronomi yan dallarına sahiptir. Her şeyin teorisi onda saklıdır.

Armut meyvesi (ağacı da var bunun) karpuzdan sonra en çok su oranına sahiptir. Kaktüsün meyvesi olsa bile onu geçemez. Hem susuzluğunuzu gidermek hem de iki dakikada bir çişe gitmek istemiyorsanız sizin için bire birdir. Bunun yanında potasyum kaynağı olarak muzdan sonra en zengini gene armuttur. Ayrıca içerdiği yüksek (% 2-4) lif oranıyla tam bir bağırsak dostudur. Yani böyle ulvi bir meyve zor bulunur. Hem sinir hem de sindirim sistemine çok iyi gelen bu meyvenin pek de bilinmeyen bir özelliği ise uzay mekiklerinde ve denizaltılarda kullanılan tek meyve oluşudur. Bunun sebebi elbette oksitlenme özelliğinin çok yüksek olması sebebiyle ( 7.5 nanokilo/saniye) bağırsaklarda metan gazının üretiminin neredeyse sıfırlamasıdır. Ayrıntılara inmeye gerek yok, armudu yeyin reaksiyonunu sormayın.

Zaten hiç osuran ayı diye bir şey duydunuz mu?

Tabi bu cevabı geç vermemdeki en önemli etken 1 haftadır uyguladığım lahana, kuru fasulye ve armut diyetinin sonuçlarını beklememdi. Hatta dünkü 13 saatlik otobüs yolculuğundan önce her zamankinin iki katı yemiş olmama rağmen en ufak bir sızıntı olmadan yolculuğu tamamladım.

Sorunun ikinci kısmı için şöyle diyebilirim, yüzücüler pek kullanmasa da dalgıçların dalmadan önce iki armut yemelerinin en önemli sebebi estetik kaygılar. Düşünsenize, 1 mol metan gazı 16 gramdır ve 20 litre (19 litrelik damacanaları düşünün) yapılan araştırmalarda bir seferde ortalama bir erkek 7, ortalama bir kadın ise 4 gramı salmakta dışarı. Denizin dibinde 5 litrelik bir baloncuk(!) çıkaran bir kadın ne kadar saygı görür yukarıda tahmin edebilirsiniz. İlk zamanlar zaten yukarı çıkmayı reddeden, "yok ben burada iyiyim, sarhoş gibiyim" diyenler olmuş ama sonunda armut mucizesi yardıma yetişmiş.

Balıktan sonra helvanın yenilmesinin sebebi deniz ürünlerinden gelen fosforun çok ucucu olmasından ötürü fosforu, glikozla bağlamak, onu hücrelere taşıyabilmektir. (yersen)

8 yorum:

Aleksi dedi ki...

Dalgıçların gaz çıkarmaları ile ilgili bir noktanın tekrar gözden geçirilmesi gerekmekte. 1 mol gaz NŞA (normal şartlar altında) 20 litredir. 76cm cıva basınçtan bahsediyoruz yan. Daha yüksek basınçlarda daha az da yer kaplaması mümkündür. Denizin altında basıncın 1 atmosferden fazla olduğunu düşünürsek osuran bir dalgıcın oluşturacağı hava kabarcığının hacminin ilk etapta daha az olacağı kanaatindeyim. Yüzeye doğru çıktıkça hacim artar tabi.
Saygılarımlan.
Alx

divadeiwob dedi ki...

sanırım kimya bilgilerimi gözden geçirmem gerekiyor, öss'den bu yana pek işim olmadı.

hoze dedi ki...

öss'de kimyada çocuğu koymuş birisi olarak atlamazsam olmaz.
nşa'da 1 mol gaz 22,4 litredir. ama nşa aynı zamanda (normal şartlar altında'nın kısaltması olmasına rağmen) 76 cm civa basıncıyla beraber 273 K sıcaklık demektir. oysaki osuruk insan vicudundan çıktığından vicut sıcaklığına yakın bir sıcaklıkla vicudu terk eder, dolayısıyla 273 Kelvinden daha yüksek sıcaklık taşır. iş bu sebeple, dalgıç osuruğu, ilk çıktığında, basınca rağmen, tamı tamına 22,4 litredir. inanmayan osursun, denesin.

Cem dedi ki...

Eh, ben de madem oss'de bir yanlisli bir amator dalgic olarak atliim hemen; su altinda her on metrede bir atmosfer artar basinc, ondan dalgicimizin nerde saldigi azami suretle onem teskil eder. Ayrica osurmayi bilmem ama isemek kalorifer yakmis gibi yapar, isinirsin derler, denemek lazim.

silgi dedi ki...

Ben eşit ağırlıkçıydım, hiç osurmadım.

Sevgiler.

hoze dedi ki...

mümkün değil

MorKoyun dedi ki...

gec kesfettim burayi, aksam aksam cok guldum aglar miyim acaba?

divadeiwob dedi ki...

yüzde yüz, dünyanın dengesi bozulmaz.

gene bekleriz efenim.