Mayıs 19, 2007

Martılar Dozunda Uçar

ichi: Blogumu okuduguna gore, aslında ne sorucağımı tahmin ediyor olmalısın. "Martılar"! Neden önce biraz bir tarafa sonra diğer tarafa gidiyorlar? Ve ne kadar yüksekten uçacaklarına nasıl karar veriyorlar?

diye sormuş ichi bacı.


Efenim öncelikle martılar bir o tarafa bir de bu tarafa giderler gerçekten. Özellikle vapurları takip edip simitlerini oradan çıkaranların bir çoğunun kafalarına aldıkları simit darbelerinin etkisinin buna yol açtığı üzerinde tartışmalar olan bir konudur. Artık neye sığınıp martıların kafasına simit atıyorlarsa yurdumun yardımsever insanları, garibim martılar kafalarında Dizzy Gillespie melodileriyle uçuyorlar.

Martı olmak doğası gereği zor bir şey. Akbaba olmak gibi. Martıcıklar çöpten besleniyorlar, o yüzden İstanbul boğazında bir çok martı varken kirlilik haritasında daha düşük bölgelere gittiğimizde martıların sayısı azalmakta. Bence Boğaz'ın temizlenmesi ekolojik dengeyi bozup martıların soylarının tükenmesine yol açabilir. O yüzden atıklarımızı her zaman olduğu gibi denize dökmeye en üst düzeyde önem göstermemiz gerekiyor. Şahsen ben, ee, neyse söylemeyeyim...

Martılar yüksekten uçmazlar. O yüzden pek karar verecek durumları yok. Yalnız enteresan bir şekilde Kırlangıçlar için bu soruyu yanıtlayabiliriz, ne de olsa "O Soruyu Sor" doğru soruları da hiçbir ücret talep etmeden sormakta.

Kırlangıçlar yüksekten uçarlar. Bu mahlukat yerden oldukça yüksekte uçan, takılan, dolanan böcekleri yer. Ama bazen görürüz ki alçaktan da uçarlar. Hatta onların alçaktan uçtuklarını gördükten sonra yakında yağmur yağacağını da anlarız. (Şahsen ben çok zeki olduğum için anlıyorum ama bu bilgiyi gene de paylaşayım) Bir termometre ve barometreyle yağmurun yağacağını anlıyoruz. Düşük sıcaklık ve yüksek basınç kardeşliği. Aynı şekilde bu böcekler de yeryüzüne daha yakın takılıyorlar bu koşullarda. Onları yiyen kırlangıçlar da peşlerinde olmak üzere... Hoop, ondan sonra da yağmur yağıyor. Vay anasını değil mi sayın seyirciler?

(Zengin bitirişi yaptım, farkındayım.)

1 yorum:

hoze dedi ki...

sinekler de garip uçuyorlar. sanki duvara toslamışçasına yön değiştiriyorlar.
bir de, ben de ne zaman denize girsem işerim. faydalı bir şey yaptığımı işeme sonrası beni alan hafif titreme sebebiyle tahmin etmiştim ama adını koyamamıştım. kısmet bugüneymiş.