Eylül 15, 2006

SUPERMAN/UBERMENSCH üzerine

"süpermen niçin süperdir?"
diye sorulmuş...

Nietzsche, wille zur macht (güç iradesi) kavramını şekillendirerek hem felsefesinin -kendisinden sonra gelenlerce- en çok dikkat çekici bulunan kısmını oluşturmuş hem de kendi nazarındaki üstünlük tasarımını ortaya koymuştur. ÜBERMENSCH –üst(ün)insan- her türlü zaruretten arınmış, hiçbir şeyi ters-yüz veya başaşağı etmekten çekinmeyen insandır.

Nietzsche’den 30/40 yıl sonra –yine Almanya’da- bu sefer “güzeller güzeli, sapsarı ve atletik bir ulus” daha da kusursuzlaşmak için -kendine taparak- küllerinden yeniden doğma çalışmalarına başladı. Almanlar, Nazi ülküsü etrafında, bir dönemlik şuur kaybını; ezilmişliklerine tercih ederek bir nevi ÜBERNATION inşa etmeye çalıştı. (Oldu mu? Olmadı… Olsun.)

Keza 1930’larda Atlantik’in öbür yakasında mavi streç giysisi ve kırmızı donuyla merdane bir yiğit, mavi gözlerini dünyaya açtı. SUPERMAN, modern dünyada üst(ün)insan tasarımlarının en ilginç ve en başarılılarından biriydi. Bir kere bu dünyanın dışındandı. İnsanları, onu bu denli uzun ömürlü kılmaya iten en önemli faktörlerden biri de belki buydu. SUPERMAN ne Alman, ne Amerikalı –ve tabii ki- ne de Türktü. Herkesin bağrına basabileceği bir tür Noel Baba’ydı. Gücünün sınırları, insan hayalgücünün sınırlarından ibaretti. Mesela eskiden uçamazdı, sonra uçabilir oldu filan. Ama tabii insanoğlu, bu ulvi güce dahi sınır koymak adına o “malum taş”ı akıl etmiştir. SUPERMAN süper olmakla birlikte sınırsız bir güç sahibi değildir. (Olur mu öyle şey zaten)

Tabii bir de ÜBERSEKSÜELLİK var ki, Nihat Doğan derim başka bir şey demem. Zira Nihat Doğan bu Überlik mevzularında hakkaniyet aramaya gerek olmadığının kanıtı. Nihat Doğan ÜBERSEKSÜEL’se, SUPERMAN UBERMENSCH’miş çok mu?

Uzun lafın kısası her şey adlandırmada bitiyor. (NOMİNALİZM’e bayılırız) Bunca yıldır Süper denmiş, öyle kabul edilmiş. Süpermiş değilmiş sorgulamamak gerek. Nitekim SUPERMAN, ACTIONMAN, BARBIE filan kapitalizmin kült isimleri. Sorgulamayıp, inanmaya iştirak etmek lazım…

Hiç yorum yok: