Haziran 21, 2006

Gerginlik

Beter Pan'ın dabıl espressosu:

beter pan: sayın hocam, o kadar antropoloji masterı yaptım ama şu sorunun yanıtını valla bulamadım: halkımız niçin yazın o sıcak günlerinde bile pencerelerini her daim ısrarla sıkı sıkıya kapalı tutar?
20 Jun 06, 12:25
beter pan: (yer yetmediği için devam) niçin toplu taşıma araçlarında pencereleri aralamak isteyenlerle kavga ederler? sıcaktan bunalmaktan bunaldım. yetti ya...

Herhangi bir silahın olduğu ortamın gerilmemesi imkansız. Silahın boyutu arttıkça gerginlik de artar. Doğal olarak normalde yapılmayacak davranışlar sergilenebilir. Aynı şekilde "sıcaklık"ın da böyle bir etkisi var. 3o'lu değerler aşıldığı zaman İstanbul'da kan dökümü günlerinin artmamasını açıklayamıyorum. Bunu aklımızda tutalım.

İkinci olarak ortamda sadece "1" (yazı ile 'bir') kişinin bile arıza olması orada arıza çıkmasına yol açar. Mutlu mesut bir yolculuk sürmek için herkesin aynı fikirde olması gerekirken can sıkıcı bir yolculuk için tek bir lavuk yetmektedir ayrıca bu evrenin 45 kuralından da 34.südür.

Şimdi gelelim otobüs muhabbetine. Öncelikle çoğu zaman pencereler açıktır. Hatta şöförler kapıları bile açıp gitme eğilimindedir. Her zamanki gibi beynimiz açık gittiklerimizi hatırlamaz çünkü onların bir önemi yoktur ama kapalıyken gittiğimiz zaman bu vücudumuz için bir uyarıdır. Alarm zilleri çalar, "bayılcaksın, terden leş gibi kokacaksın, şu ortamı düzelt" diye seslenir bize. Bu çağrılar çok önemlidir çünkü varlığını sürdürme bu tarz koruma faktörleriyle (buradaki 15'lik) sağlanır.

Her şeyi söyledik neredeyse. Hava sıcak, otobüs tıklım tıklım dolu, ayrıca daha önce bu tarz bir otobüste camlar açılmadığı için terleyen ve üşüten biri de varsa eğlenceye gel. Yaşlılar zaten cereyandan kaçıyorlar, otobüs hızlı giderken çok esiyor yavaş giderken ter kokusundan herkesin beynine yeteri kadar oksijen gitmediği için sağlıklı düşünme diye bir şey yok, trafik sıkışık, İstanbul'un 500 noktasında yol-kavşak metro-füniküler sistem-hafif metro vs çalışmaları var. Zaten otobüs 40 dakika geç gelmiş, arka kapıdan anca binmişsin, trafikte kaldın diye bir sonraki otobüse bindiğinde aktarma sayılmayacak, arkanda bir herif var sürekli fortluyor, kızın bi tanesi milleti taciz ediyor, şöför senin ineceğin durakta (adı üstünde durak) durmuyor vs...

Yani zor işler bunlar. Allahtan deli zenginim, kıçım en aşşağı taksi koltuğu görüyor, helikopter pisti olmayan yerlere giderken...

Hiç yorum yok: